Çocuklarımızın Moleküler DNA Analizini yaparak, hangi spor branşına yatkın olduklarını tespit etmek ve Genetictrainer sisteminin kendine özgü antrenman-beslenme metodolojisi sayesinde de, sportif performanslarını arttırarak daha atletik, daha sağlıklı bir yaşamın şifrelerini çözümlemek mümkündür.
Her bir çocuğun en yüksek performans seviyelerine ulaşmalarına yardımcı olmak adına, kişiselleştirilmiş eğitim programları oluşturmayı planlamaktayız.
Örneğin; Bir çocuğun genetik olarak sprinter yerine dayanıklılık sporlarında üstünlük sağladığını, yumuşak doku yaralanmasına yatkın olduğunu ve kafeine karşı oldukça hassas olduğunu bilirsek, tavsiye edilenlere göre daha az doymuş yağ tüketmemiz gerektiğini de biliriz.
Ayrıca belirli sakatlıklara daha yatkın olduğunu da belirleyebilir ve bu sayede eğitmenlerimizin doğru egzersiz ve beslenme planını hazırlamasına yardımcı olabiliriz.
Gerekli çalışmaları yaparak bir çocuğun (sporcunun) teknik becerilerini belirli bir noktaya kadar geliştirebilirsiniz. Ancak atletik özellikler için bunu söylemek oldukça zordur. Sporcunun sadece antrenman ile bütün atletik özeliklerini geliştirebileceğini düşünmek yanlıştır. Yapılan çalışmalar ile sporcular sadece genetik olarak belirlenmiş limitlerine ulaşabilirler.
Bu nedenle spor branşı seçerken dikkat ettiğimiz anatomik, fizyolojik, yetenek ve diğer birçok özelliklerinin yanında genetik faktörlerin de bilinmesi gerekmektedir. İhtiyacımız olan en temel bilgi, çocuğumuzun genetik yapısına ait olan ve ömür boyu değişmeyecek olan bilgidir.
- ACTN-3 geninin belirleyici olduğu kas lifi tiplerini biliyor muyuz? TİP-1,TİP-2A,TİP-2B
- Kas fibrillerinin biyokimyasal özelliklerini biliyor muyuz?
- RAAS sisteminin ACE geni ile ilişkisini biliyor muyuz?
- Kardiovasküler sistem kapasitesi nedir?
- Kasları hangi enerji sistemini kullanıyor? (Oksidatif mi, Glikolitik mi veya Hibrit mi?)
- Rejenerasyon ve Süperkompenzasyon süreçleri nelerdir?
- Sakatlık riskleri nedir ve nasıl elimine edilir?
- Genetik yapısına uygun olarak ihtiyaç duyduğu kalorinin % kaçı proteinden,
karbonhidrattan veya yağdan oluşmalıdır?
Eğer tüm bu soruların cevaplarını bilirsek, antrenmanları ve beslenme programlarını kişiye özel hazırlayabiliriz. Kısacası; Farklı fizyolojik ve biyokimyasal özelliklere sahip çocuklarımızı aynı çalışma içerisinde tutarak, hepsinden aynı verimlilikte sonuç almayı düşünmek yanlış olur.
Sonuç olarak; Genetik Yapının bilinmesi çocuklarımızın atletik özelliklerinin limitlerinin belirlenmesini ve hangi özelliğin ne kadar geliştirilebileceği konusunda bizlere önemli bilgiler sunar.
Çocuklarımız Ne Yapmalı?
Yıllarca anne-babaların, biz eğitimcilere sorduğu sorular;
- "Hangi spor branşı çocuğumuzun gelişimi İçin idealdir?"
- "Çocuğumda dikkat dağınıklığı ve hiperaktivite var. Hangi spor branşı ile dizginleyebilirim?"
- "Hangi spor branşı çerçevesinde yeteneklerini anlayabiliriz?"
- "Hangi spor branşını yaparsa boyu uzar?"
- "Hangi spor branşı ile sosyal gelişimini ve liderlik ruhunu ortaya çıkarabiliriz?"
- "Hangi sporu yaparsa derslerini en az etkiler?"
- "Hangi spor branşını yaparsa kilo verir veya alır?" ............ Gibi onlarca soru sayabiliriz!
Başarıya giden yolda, çocukluktan ergenliğe geçişte yaşanması gereken Motor Becerilerin, Duyuşsal ve Bilişsel Gelişimin bir yönü vardır. Bu yönün oluşumunda çocuğumuzun metabolik düzeyi ve potansiyeli çok önemlidir. Ayrıca oyun çağı zamanına dikkat edilmelidir. Oyunla alması ve kazanması gereken motor becerileri, erken uyaranlar vasıtası ile kazandırılmalıdır.
Yaşaması gereken ve gerekli olan kritik dönemleri ve hazır bulunuşluluk düzeylerini alması için doğru yönlendirme şarttır. Çocuğumuz genetik potansiyelleri ölçüsünde, hareket çeşitliliklerini, kassal gerinimlerini, özgüven gelişimi için gerekli olan çoklu egzersiz süreçlerini ve bireysel çalışma prensiplerini doğru sıra ile doğru zamanda almak zorundadır.
Sağlık, bilişsel, duyuşsal ve fiziksel iyi olma hali ise; başarıyı ve gelişim evrelerini de birbiri ile bütün olarak görmeli ve ona göre çocuklarımızı yetiştirmeliyiz.
Her şeyin bir zamanı vardır. O yüzden önce GENETİK TEST yaptırarak, hangi spor branşı ve o spor branşında hangi mevkide oynayacağını bulmak ve yukarıda bahsedilen bütünlük çerçevesinde detayları işleyerek sağlıklı ve güçlü bir nesil yetiştirmek asıl amacımız olmalıdır.
Çocuk ve Egzersiz (Teknik Bilgiler)
Çocuklar bilindiği gibi bir gelişme ve büyüme periyodu içindedir. Bu periyotta çocukların fizyolojik sistemleri, ağır egzersizlerin getirdiği yükleri karşılayacak düzeyde değildir. Bu güç ancak gelişme çağı sonrası yakalanabilmektedir. Özellikle 10 yaşın altındaki çocuklar oldukça yüksek bir sempatik sistem aktivitesine sahiptir. Bu yüzden yüksek bir kalp atım sayısının bulunması ve uzun süren dayanıklılık aktiviteleri onların kapasitelerinin kolaylıkla tükenmesine neden olur.
Bu dönemdeki çocukların aerobik güçleri düşüktür. Yeterli oksijen kullanma kapasitesine sahip değillerdir. Çünkü kalbin bir seferde pompalayabildiği kan miktarı yani kalp atım volümleri düşüktür. Ayrıca karbonhidrat depoları da ileri yaşlarınkine oranla daha azdır. Burada bilinmesi gereken puberte (ergenlik ) çağı öncesi beyin, sinir, kalp, akciğerler, böbrekler ve organizmanın iç ortamını sabit tutmak için (homeostasis) koordineli bir şekilde çalışan fizyolojik prosesler (işlemler) bebeklik ve çocukluğun ilk çağlarında zayıftır. Bu sistemlerin gelişimi puberte ve sonrasında görülür. Pubertede görülen kuvvetlenme, puberte ile ilgili değildir. hormonel faktörlerin bir sonucudur.
Vücudun egzersize ve homeostatik mekanizmaların diğer streslerine yanıt verme yeteneği 14 yaşında tepe noktasına ulaşır. Özellikle fiziksel gelişme sırasında, boyun uzaması, kemiklerin epifiz adı verilen büyüme noktalarından sağlanır. Burada epifiz bölgelerine gelen darbeler ve o bölgelere binen fiziksel yük, bu bölgelerin erken kapanmasına neden olur. Böylece kemiğin büyümesi, boyun uzaması engellenmiş olur.